3 Ocak 2019 Perşembe

Aşk Bu Değil!


Aşk bu değil, Aglaya Yepançin! İnsan senin yanında kendini yalan söylemek için düşünürken bile bulamıyor, oysa sen dışında kiminle konuşursam konuşayım kendimi böyle bulabiliyorum. Bir kere bile “kendimi beğendirmek” gibi bir arzu duymadım sana karşı. Bir kere bile utanmadım senden. Ellerini düşündüm de gülümsedim şimdi. Ellerini öpmek geldi hep içimden, sen de biliyorsun. En aciz hallerimde hep sana koştum. Sana karşı saçmalamak, seninle şakalaşmak gibi heveslerim oldu. Yanındayken aklımı başka bir şeye vermek, başka bir şey için üzüntü duymak gibi durumlarla karşılaşmadım. Oldurulmak istendiğim adamların tümüne meydan okuyup, kendim olmak refahına eriştiğim tek yer de senin yanın olmuştur. Artık diyorum ya “Aglaya ne söylese onu seversin deseler, ben ‘Aglaya bilir’ derim.” Sonra saçlarını okşamak…

Sevişirken sana seni sevdiğimi söylemek… İşte sana söylediğim tek yalan buydu.

Çünkü şimdi bir kadını seviyorum. Tam 4 kez gördüm onu. Resmi bir yerde memur kendisi. Ben de orada işini halledip gidecek bir vatandaş. Yanına gitmek istesem de, heyecandan gidemiyorum. Gülümsediği zaman kalbimde adını duymadığım bir afet. Öpmeye kıyamam onu Aglaya. Onun yanında senin yanında olduğum gibi ben olamam. Beğenmeyebilir. Beni beğensin istiyorum, sevsin hatta çok sevsin istiyorum. Hiç kimse görmesin onu, biz bir adada yalnız kalalım istiyorum. Onunla dünyayı gezebilirim. Dondurma yiyebilirim. Onun sevdiği her şeye alışabilirim gibi geliyor. Şiirler çağlıyor göğsümde onu görünce oysa dilim lal. Aglaya, işin yorgunluğu, akşam olmuş, dışarısı çok soğuk; şimdi “gel” dese koşarım ama sen çağırsan:

-Çok mu lazımım? Sen istersen gelirim ama bunu yapacak gücüm yok.

Sen şimdi ve daima birileriyle oldun. Birtakım adamlar girdi hayatına. Bu beni hiç endişelendirmedi. Sana hiç kızmadım. Bir adamla berabersen, bir bildiğin vardır bence. Beni sevmesen de olur, oluyor işte bazen sinirlendiğinde ya da biriyle berabersen böyle hissettiriyorsun. Okuduğum tüm kitaplar aşkına, sana gelmek istiyorum ama gelesim yok. Kapımı çalman iyi olur kesinlikle. Sohbet eder, sevişiriz, güleriz, ben bütün dünya üzüntülerini bir kenara bırakırım. Ellerini öperim, rakı içeriz-şarap içeriz. Seninle mutlu olurum kesinlikle, kızımız olsa adını “Düşsel” bile koyarız. Olmamış kızımızın adı bile olmayacağını göstermiştir, en başından beri biliriz. Ama ne tatlı çocuktur o… Mutlu olmasına oluruz ama aşk bu değil Aglaya! O, memur işte bahsettiğim… O çağırırsa giderim ama onunlaysam ve sen çağırırsan gelmem. Ona adanırım tümüyle. Onu mutlu etmek için onun seveceği adam olurum, kötülüklerimden arınırım, sadece o gülümsesin diye bir sürü insanı mutlu ederim. Belki de caninin, sapkının biri ama öyle birine bunları hissedebiliyorsam bu benim suçum değil. O beni çok iyi biri de yapabilir, çok kötü biri de. Ona her gün yeni bir çiçekle giderim. Her gün. Neyle mutlu oluyorsa onunla mutlu olurum. Oysa senin yanında sadece “kendimim”. Seninle kendi kendimleymiş gibi konuşabilirim. Benim bile ürktüğüm, zihnimin en karanlık dehlizlerini sana açabilirim ama ona açamam. Onunla olursam çok daha iyi çalışırım, daha çok para kazanayım derim. Sonra her gün işten eve gidecek ve onu görecek olmanın heyecanı bana yeter. Oysa seninleyken çalışmak istemem. Beraber aylaklık yaparız bir yerlerde. Senin yanına gelmeden, arkadaşlarla rakı içerim arada. Onu aldatamam, seni aldatır ve sana söylerim hemen. Sen benim en yakınımsın. Sana anlatabilirim kendimi, belki de böyle bir mektubu ancak sana yazabilirim. Lakin aşk bu değil Aglaya!
                                                                                                                                         
                                                                                                                                         Prens Miskin

Müzik listesi:

1- Mreyte ya Mreyte / Khaled Mouzanar
2- A Vava Inouva / Idir
3- Gnoseinne No.1 / Erkan Oğur
4- I Need Some Sleep / Eels
5- Gözleri Aşka Gülen / Nilipek 


Şiir:

Bir Eflatun Ölüm

kırgınım, saçılmış
bir nar gibiyim

sessiz akan bir ırmağım
                        geceden
git dersen giderim
kal dersen kalırım

git
dersen
kuşlar da dönmez, güz kuşları
yanıma kiraz hevenkleri alırım

ve seninle yaşadığım
                   o iyi günleri,
kötü
günleri bırakırım.

aynı gökyüzü aynı keder
değişen bir şey yok ki
gidip
yağmurlara durayım.

söylenmemiş sahipsiz 
                      bir şarkıyım

belki
sararmış
eski resimlerde kalırım

belki esmer bir çocuğun dilinde.

bütün derinlikler sığ
sözcüklerin hepsi iğreti

değişen bir şey yok hiç
ölüm hariç.

aynı gökyüzü aynı keder.

Behçet Aysan 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder